TERÖRSÜZ TÜRKİYE’Yİ KİM İSTEMEZ Kİ…

Türkiye’de PKK (Kürdistan İşçi Partisi) resmî olarak 27 Kasım 1978 tarihinde kurulmuş, o günden bu zaman kadar yaklaşık 50 bin Kürt ve Türk vatandaşımızı katletmiştir. 

MHP Başkanı Devlet BAHÇELİ’nin 22 Ekim 2024 tarihi çağrısı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ın destekleriyle “Terörsüz Türkiye Açılımı” başlatılmıştır. 

Türkiye’de Cumhur İttifak olarak adlandırılan AKP, MHP, Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) ile dışındaki DEM parti yetkililerinin girişimleriyle; PKK Terör örgütü lideri Abdullah ÖCALAN’la yapılan bir dizi görüşmeler sonucunda ÖCALAN, 27 Şubat 2025'te "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı" yapmış, sonrasında PKK'nın fesih ve kayıtsız şartsız silah bırakması konusunda mutabakata varılmıştır.

Bunun üzerine 5-7 Mayıs 2025 tarihlerinde Kuzey Irak'ta PKK 12. Kongresini topladı. Toplantıya katılan delegeler, oy birliğiyle örgütün feshi ve silah bırakma kararını aldıklarını duyurdular.

Türkiye’den bakınca:

Bunun üzerine Cumhurbaşkanı ERDOĞAN 

• “Terör örgütü kendini feshetme ve silahları bırakma kararı aldığını açıkladı.

•  Bu açıklamayı örgütün tüm uzantılarını kapsayan bir karar olduğunu değerlendiriyoruz.

İstihbarat teşkilatımız ve diğer birimlerimiz herhangi bir yol kazası yaşanması ve verilen sözlerin tutulması için bundan sonraki süreci çok büyük bir hassasiyetler takip edeceklerdir.”

Şeklinde açıklamada bulundu.

MHP Lideri BAHÇELİ

“Siyasi ve hukuki reformlarla demokrasi ve sivil siyasetin güçlendirilmesi yanı sıra bin yıllık kardeşliği ve birlikte yaşama iradesini pekiştirip ileriye taşıyacak stratejik ve yasal adımların çatısı ve çerçevesinin nasıl belirleneceği ayrıca ele alınmalı, müştereken ve maşeri vicdana muafık halde takip edilmelidir. Barış havası, güvenlik ortamı mutlak surette kalıcı ve gerçekçi olmalıdır.”

Şeklinde beyanda bulundu.

DEM Penceresinden bakınca

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer BAKIRHAN, yaptığı açıklamada, "Çağrı boşta kalmamalı, uzatılan el havada kalmamalıdır. Bu çağrıdan sonra hukuki ve siyasi düzenlemeler yapılması kaçınılmazdır" dedi.

Peşine, DEM Parti adına görüşmelere katılan DEM Partisi Milletvekili Pervin BULDAN soysal medyada hesabından yaptığı açıklamada:

“ Geçmiş olsun AKP’ye, Kürtler statüsünü elde etti artık. Suriye’de elde edilen statü, çok yakın zamanda Türkiye’de Kürt halkının mücadelesiyle elde edilecektir.” 

Ayrıca “söz verilen 20 madde biran önce yasalaşmalıdır.” 

Şeklinde ifşada bulundu.

Hangi kayıtsız şartsız PKK teslim olacaktı? Hani pazarlık yoktu? Hani verilmiş bir söz yoktu? Beklenen siyasi ve hukuki düzenlemeler neler acaba?

Karşı Penceresinden bakınca:

Amerika Başkanı Donald TRUMP’ın Ortadoğu yaptığı ziyaret sırasında, TRUMP ile görüşmek için can atan Suriye’nin yeni Cumhurbaşkanı ŞARA nihayet muradına erdi. Görüştüler. ABD Başkanı Suriye’ye Esat döneminde koydukları ambargoları, yaptırımları kaldırdığını ifade etti. 

 “1 trilyon dolar verirsen ilk senin ülkeni ziyaret ederim” diyen TRUMP, ŞARA’dan İsrail’in lehine tavizler almadan bu yaptırımları kaldırır mı? Elbette hayır.

TRUMP’a söz mü verildi?

“Fırat’ın doğusundaki PYD’nin kurduğu, Mazlum ABDi’nin yönettiği Suriye Özerk Kürt Bölgesi (resmî adıyla Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi) ne kantonlara, federal oluşuma dokunma, İsrail’in Suriye topraklarında işgal ettiği bölgelere yerleşmesine ses çıkarma, İsrail yönetiminin isteklerini hemen yap, ben de Esat döneminde koyduğumuz yaptırımları kaldırayım teklifine hemen evet dediler.

Süreci kimler şekillendirmiş?

Kürt siyasetçi Muhammed Emin PENCWENİ, “PKK'nin fesih ve silah bırakma kararının uluslararası aktörlerin, özellikle de ABD, İngiltere ve Fransa’nın desteğiyle şekillendi.” diye açıklamada bulundu.

PKK’ nın kendini fesih etmesi ve silah bırakma konusundaki açıklamasında;

 "Partimiz PKK; kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasasından alan Kürt inkâr ve imha siyasetine karşı, halkımızın özgürlük hareketi olarak tarih sahnesine çıktı" 

deniliyor.

Terör Örgütünün, Türkiye’nin kurucu belgesi, tapusu olan Lozan Anlaşmasına karşı tavır almaları Türkiye Cumhuriyetine bir meydan okumadır.

Bu karara karşı ilk tepkiyi, grup toplantısını, 14 Mayıs 2025 tarihinde, Ankara Lozan Parkın’da yapan İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat DERVİŞOĞLU göstermiştir.

Kürt aşiretlerinin başvurusunu bilmiyorlar mı?

Terör Örgütü Lozan Anlaşmasına karşı çıkıyor ama Lozan görüşmelerinin devam ettiği dönemde, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan Kürt aşiret reisleri ve kanaat önderlerinin, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir parçası olarak kalmak istediklerini beyan eden dilekçeleri Lozan Heyetine verdiklerini bilmiyorlar mı? 

Özellikle Kürtlerin yabancı himayesini reddettiklerini belirten bu belgeleri, dilekçeleri Lozan Heyeti Başkanı olan İsmet İNÖNÜ tarafından müzakerelere katılan diğer ülkelerin yetkililerine sunduğunu bilmiyorlar mı?

Kürt Aşiret liderleri ve kanaat önderleri yeni kurulan Türkiye Cumhuriyetinin himayesinde, Türk bayrağı gölgesinde yaşamak istediklerini 7 düvele duyurduğunu bilmiyorlar mı?

Kürtler, kendi istek ve arzularıyla kendini Türk hisseden Türk vatandaşlarıyla omuz omuza yaşama istek ve iradesini ortaya koymuşlardır.

Lozan Antlaşması'nın orijinal metni ve ekleri, Fransa'nın Paris kentindeki Courneuve banliyösünde bulunan Fransız Dışişleri Bakanlığı Diplomatik Arşivler Merkezi'nde muhafaza edildiğini çok azımız bilir.

 Uluslararası antlaşmalar hukukuna göre, Lozan Antlaşması'nın balmumu mühürlü nüshası burada saklanmaktadır. Fransız Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve tasdiklenen resmî kopyalar ise ilgili devletlere dağıtılmıştır. 

Terörsüz Türkiye’yi kim istemez ki…

Kaygımız var…

Kurulması planlanan 4 parçalı Kürt federasyonlarının yönetimini Türkiye’ye vermeden önce; Türkiye’den Anayasa değişikliği yapılması istenecek. Değişmez maddeler yanında vatandaşlıkla ilgili maddelerin, resmi dil Türkçe ilgili maddelerin, Türklükle ilgili maddelerin, egemenlikle ilgili maddelerin değiştirilmesi istenecek ve bu taleplerin karşılanmasını hususunda süreci yönetenleri baskılayacaklar.

Kaygımız, Türkiye sevdamızdandır. Tedbirimiz, Türklüğümüzdendir. 

Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti devletini seviyoruz.

19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlar Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyeti emanet ettiği Türk Gençliğine güvendiğimi bir kez daha ifade ediyorum.

Kendini Türk hisseden her vatandaşımızı seviyoruz.